Editörden – Haftalık Film Önerileri 1

Haftalık olduğunu duyurduğumuz ama kaç haftalık olduğunu belirtmediğimiz Paltosuzca Film Önerileri listesinden herkese merhaba. Bir süredir, sitemizi takip eden sevgili okurlarımızdan, sitenin ana sayfasının altında yer alan “Haftalık Film Önerileri” kısmındaki filmlerin niye hiç değişmediğine dair şikayetler alıyorduk ve işte gün o gündür, haftalık film önerilerindeki filmleri değiştiriyoruz.

Yazarlarımızdan Muhammet Akgöl seçtiği filmlerle, sizlere sunacağımız yeni ‘birkaç’ haftalık film önerilerimiz şöyle…

1.Submarino – Thomas Vinterberg – 2010 – imdb 7.5

 

Submarino – 2010

Danimarka Sineması’nın adından övgüyle söz ettiren yönetmeni, Thomas Vinterberg’in ikibin onlu yılların başında çektiği bu film, vizyona girdiği yıl Avrupa’nın büyük festivallerinde oldukça yankı uyandırmıştı.

Submarino, çocukluğunda, birlikte yaşadıkları bir trajediden sonra yolları ayrılmış iki kardeşin, annelerinin cenaze töreninde tekrar karşılaşmalarını konu alıyor. Yaşanan trajedi, onların sorumluluğunda mıydı yoksa ebeveynlerinin mi, meçhuldür ama kesin olan bir şey var ki her iki kardeş de o trajedinin getirdiği vicdani yükün ağırlığını bir ömür boyu beraberlerinde taşıyorlar. Vicdanın ve geçmişteki bir hatanın sorumluluğunu bir ömür taşımanın yükü üzerine olan Submarino, soğuk Danimarka sokaklarında, hayatın içinden ama bir o kadar da sert bir dram sunuyor izleyicisine.

2.White Dog – Samuel Fuller – 1982 – imdb 7.0

White Dog – 1982

Seksenli yılların kült yönetmeninden, kült bir film… Başrolünde bir köpeğin olduğu bir film yapmak, yönetmen Samuel Fuller’i, filmin çekildiği yıl göz önünde bulundurulduğunda oldukça yenilikçi denemeler yapmaya itmişti. Tekniğiyle ve kurgusuyla oldukça akıcı bir film olan White Dog, dönemine göre yenilikçi sayılması gereken teknik denemelerinin yanında, aynı zamanda hikayesiyle de göze çarpıyor. Filmin ana hikayesi, saldırgan bir köpeğin genç bir kadınla başlayan dostluğunun, köpeğin saldırgan doğasının irdelenmesiyle başka bir boyuta dönüşüyor ve film, seyircisine ırkçılığı merkezine alan çeşitli sorular sorduruyor. Samuel Fuller’in sinema tarihinde müstesna bir yer edinmiş bu filmi, aynı zamanda en iyi ırkçılık karşıtı filmlerden biri olarak kabul görüyor.

3.A Short Film About Killing – Krzysztof Kieślowski – 1988 – imdb 8.0 

A Short Film About Killing – 1988

Kieslowski sineması denilince akla ilk gelen filmlerden biri olan ve bir sinema başyapıtı kabul edilen A Short Film About Killing, Fransız Yeni Dalgacıları andıran hareketli kamerasıyla, sepya renk filtresiyle ve soğuk savaş dönemi Polonya’sından sunduğu kasvetli görüntülerle izleyicilerin zihnine kazınıyor.

Jacek adında işsiz güçsüz bir genç, sokaklarda başıboş bir şekilde dolaştığı bir gün bir taksiye biner ve taksiciyle birlikte şehir dışındaki ücra bir noktaya gider. Bu yolculuk onun hayatının bir dönüm noktası olacaktır. Bu dönüm noktası, adalet sistemini ve adalet sistemi içerisinde vuku bulan bazı cezaların yerini insana sorgulatan bir hikayeye dönüşecektir. Kieslowski’nin kalemi, Camus’nun Yabancı’sından ve Dostoyevski’nin Suç ve Ceza’sından hareketle çarpıcı bir vicdan-suç / adalet sistemi – birey çatışması sunuyor.

Yeni film önerileri için Paltosuzca’yı takip etmeye devam edin…

Paltosuzca!

 

Muhammet Akgöl 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir